Cimbom’un yıldızına sert eleştiri: “G.Saray’daki raf ömrünü tamamlamış!”

MUSTAFA ÇULCU – KIRMIZI YANLIŞTI

Beşiktaş taraftar takviyesini ardına alarak birinci 10 dakikada âlâ göründü. Sonra Galatasaray oyunu dengeledi. Beşiktaş önde basarak Galatasaray’ı kusura zorluyor. Her iki grupta da oyunu organize edecek pas trafiğini ayarlayacak başkan oyuncu yoktu. Solskjaer’in santrforsuz oyun planında Rafa Silva gezerek özgür oynuyor.

Joao Mario santrfor üzereydi. Muçi ve Rashica hem savunmaya hem atağa takviye veriyorlar. Frankowski’nin bölgesini Beşiktaş nakış üzere işledi. Rafa 68 metre top sürdü ve o kanattan gelerek golü attı. Golde Sanchez çaresiz kaldı. Frankowski pimi çekilmiş ek bombası üzereydi 35’de patladı ihraç oldu.

Yasin Kol maça kolay temaslara bilhassa Beşiktaş lehine çaldığı faullerle başladı. 8 faul hepsi Beşiktaş lehine 9. faul 29. dakikada Galatasaray lehine birinci faul oldu.

Muçi’ye yaptığı faulde Frankowski’ye çıkan sarı kart doğruydu. Sonra VAR, hakemi ‘Bariz Gol Talihi İhlali’ münasebeti ile OFR ye çağırdı. Hakem izledi alana döndü sarıyı iptal etti Frankowski’ye kırmızı kart çıkardı. VAR müdahalesi külliyen yanlış bir uygulamaydı. VAR’ın karışmaması gereken bir durumdu. Hakem OFR’de izlemesine karşın hakikat olan birinci kararının ardında duramadı.

Beşiktaş’ın 38’de Muçi ile attığı iptal edilen golde birinci anda Gedson ofsayttı ve iptal yanlışsız. Svensson’a çıkan sarı kâfi. Masuaku ile Barış didişmesine çıkan sarılar hakikat. 78’de Galatasaray Davinson-Emirhan durumunda penaltı bekledi devam kararı doğruydu. Barış 81’de Masuaku’nun ayağına basıyor ikinci sarıdan ihraç olmalıydı, hakem sabretti.

7 FIFA hakemi meskenden otururken FIFA hakemi olmayan Yasin Kol’un bu derbiyi yönetmesi her hakeme nasip olmayan onun ismine ise gurur verici bir durumdu. Kusur yaptı mı, yaptı lakin ezilmedi.

Tebrik ederim. Bariz gol bahtı durumunda birinci kararının gerisinde durabilseydi kral olurdu. Son dakika VAR’dan gelen önemli faullü oyundan Semih’in ihracı hakikat. Herkese âlâ bayramlar dilerim.

TURGAY DEMİR – RAFA KALDIRILDI (!)

Beşiktaş için,”Demansla gayret eden canım babam gibi… Kah ulu tarihini hatırlayıp Lyon’u, Bilbao’yu, Fenerbahçe’yi yeniyor, Galatasaray’a beş gol atıyor, kah ismini bile unutup dokuz ya da on kişi kalan sıradan rakiplere yeniliyor” demiştim..

Dün ulu tarihi hatırlama günüydü… Gözlerinden aşikardı, kazanacaklardı. Buna karşılık heyecan-panik ortası hislere esir olmuş bir G.Saray vardı. Beşiktaş tarafında Joao Mario yönetiyor, Chamberlain geriyi süpürüyor, Rafa Silva özgür biçimde soldan, sağdan bindiriyordu.

Nitekim bu türlü bir durumda orta alandan aldığı topu 68 metre sürüp, Sanchez’e de feyk attıktan sonra Muslera’nın en zayıf yerine, kapattığı köşeye vurup adeta iğne deliğinden geçirdi topu. Galatasaray bir yandan panik halinde denemeler yaparken başka yandan Yunus, Sara başta bir çok oyuncunun etkisiz kalışları önde çoğalmalarını önlüyordu.

Morata’nın oyun durduktan sonra kaleye vurduğu topu Mert Günok biraz da gayriciddi yaklaşıp “olmayan” golü yemişti! Torreira, Morata’dan kopya çekercesine tıpkı yerden vurup golü atınca on kişi olmasına karşın G.Saray’a bir can geldi. Lakin bu maçı kazanmaya kararlı, “Benden oburu namağlup şampiyon olamaz” dercesine oynayan bir Beşiktaş vardı.

Gedson’un golünden sonra Beşiktaş farka gidebilirdi. Tabir yerindeyse G.Saray’ın namağlup şampiyonluk ümitleri dün gece RAFA kaldırıldı!.. O unvan Beşiktaş’a ilişkin. NOKTA. Gösterilen iki kırmızı kartında hakikat olduğunu ve bunun yabancı VAR tarafından verildiğini hatırlarsak Beşiktaş’ın neden yabancı hakem istediğini de anlamış oluruz.

LEVENT TÜZEMEN – OKAN HOCANIN ÖNEMLİ ZAAFIYDI

Milli grup ortası Galatasaray’a yaramamış. Okan Buruk ve oyuncuları, derbinin ne kadar kıymetli olduğunu maalesef zihinsel olarak kavrayamamış. Yalnızca ulusal ekibe gitmeyen oyuncular kendilerini daha canlı tutmuş. Zayıf motivasyon Galatasaray’ın derbide puan almasını engelledi.

Okan Buruk ne yazık ki Beşiktaş maçlarına kafaca güzel hazırlanamıyor, kenardan da maçı yönetme konusunda zafiyet yaşıyor. Derbide Beşiktaş Rafa Silva ile golü buluncaya kadar daima Frankowski’nin bölgesinden atak yaptı ve Okan hoca bu bölgeye bir türlü tedbir almadı. Galatasaray’ın 10 kalmasında da Frankowski’nin büyük yanlışı vardı.

Frankowski tam bir sağ bek değil. 3’lü defansın önünde oynayan hamleye yönelik bir oyuncu. Polonyalı oyuncu, hafta içinde ‘Ben kanat bek oynamak istiyorum’ diye bir açıklama yaptı. Okan Buruk Frankowski’nin bu bildirisini maalesef görmemezlikten gelmiş. Bu ortada golde Frankowski kadar konum yanılgısı yapan ve kendisini yere bırakan Davinson Sanchez ile kapattığı köşeden golü yiyen Muslera kusurluydu.

Torreira’nın kusursuz golüyle soyunma odasına 1-1 girmek G.Saray için büyük bir talihti. Ben Okan hocadan Lemina atağını ikinci yarının başında bekledim. Ayrıyeten Yunus da sakatlığından ötürü eski çabukluğunda ve suratında değil.

Morata’yı oyunda tutmak, orta sahayı güçlendirmemek, ‘1 puanı cebime koyayım’ dememek ve buna anlayışa nazaran bir oyun planı belirlememek Okan hocanın önemli zaafıydı. Ne oldu? G.Saray hem derbiyi hem de namağlup unvanını kaybetti. Şampiyonluk yarışında ruhsal bir olumsuzluk yarattı.

ZEKİ UZUNDURUKAN – RAF ÖMRÜNÜ TAMAMLAYANLAR!

Haftalardır yabancı hakem tartışmalarının gölgesinde kalan Türk hakemliği, dün tarihi bir imtihan verdi. Yerden yere vurulan, çok ağır tenkitlere mazur kalan Yasin Kol, mükemmel bir maç yönetti ve Türk hakemliğinin yüz akı oldu. Alanda dik durdu, gördüğünü çaldı, gözleri adeta birer radar üzereydi. Sahanın her metrekaresinin adeta tomografisini çekti Yasin Kol!

Tribün atmosferinden etkilenmedi. Kritik durumları düzgün çözdü. Yardımcıları ile ahengi da çok güzeldi Yasin Kol’un. VAR Odası ile etkileşimi de harikaydı. VAR monitöründen izleyerek verdiği iki kırmızı kart da doğruydu. Türk futbolunun işte bu türlü yürekli hakemlere ihtiyacı var.

TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nu da MHK’yi de Yasin Kol tercihi nedeniyle tebrik ediyorum. Beşiktaş idaresi, bu maça yabancı hakem istedi. Demek ki alanda savaşırsan, maçı güzel bir hakem yönetirse emeğin asla heba olmaz. Kazanan sen olursun! Türk hakemle de kazandın işte! Lakin aslanlar üzere maç yöneten bir Türk hakemle kazandın!

Derbiye gelecek olursak; Galatasaray, Alanyaspor ve Antalyaspor maçlarının öncesindeki Galatasaray olarak Dolmabahçe’ye gelmiş. Tekrar çok formsuz bir Galatasaray, yeniden sıkıcı bir futbol oynayan Galatasaray gözlemledik.

Beşiktaş ise süper taraftarının takviyesi ile maça düzgün başladı. Santrforsuz oyuna karşın Rafa Silva üzere bir yıldızının sayesinde öne geçti Kara Kartal! Rafa Silva, tam 68 metre top sürerek Galatasaray ceza alanına girdi, bu uzun yol boyunca onu kimse durduramadı.

O Rafa Silva, topla kat ettiği bu uzun seyahatin sonunda Muslera’yı kapattığı köşeden avladı. Sonraki dakikalarda oyunu dengeleyen Galatasaray, Torreira’nın jeneriklik golüyle skoru eşitledi. Torreira’nın ağlara giden şutunda aralık 30 metre, topun suratı ise 113 kilometre idi.

Beşiktaş, ikinci yarıda çok düzgün bir oyun çıkardı. Bunda Galatasaray’ın 36’da 10 kişi kalmasının rolü büyük oldu. Hafta boyunca A Spor’daki yayınlarımda daima şunu söyledim: ‘Galatasaray’ın zayıf karnı Frankowski.’ Okan hoca, böylesine değerli bir maçta bu kadar sıradan oynayan Frankowski ile maça nasıl başlar onu da anlayamadım.

Oynat Kaan Ayhan’ı. Çok daha başarılı olurdu. Sonuç olarak Galatasaray bir yerde kaybedecekti. Beşiktaş, hakkıyla kazandı. Galatasaray’ın 28 maçlık yenilmezlik unvanını bitirdi. Beşiktaş’ta Rafa Silva, Gedson Fernandes, Rashica, Masuaku ve Muçi çok tesirliydi.

Galatasaray’da Gabriel Sara ve Osimhen tel tel döküldü! Barış Alper bal yapmayan arı misali… Muslera ise adeta ‘Ben Galatasaray’daki raf ömrümü tamamladım’ der üzereydi. Yenilen iki golde de kusurluydu. Galatasaray, cebindeki puan kredisini çok erken tüketmeye başladı. Ayrıyeten ortada Galatasaray ismine makus bir oyun var.

Takımın omurgasını oluşturan oyuncular da eski imajlarından çok uzaklar. Galatasaray ismine bu gidişat hiç âlâ değil. Bu oyun Galatasaray’a şampiyonluk kaybettirir!