CUMA HUTBESİ DİYANET | 🤲 28 Şubat Cuma hutbesi konusu, DİNLE, PDF İNDİR

CUMA HUTBESİ DİYANET 28 ŞUBAT 🤲 Diyanet İşleri Başkanlığı’nca konusu belirlenerek cumaya gelen Müminlere cami minberinden okunan Cuma hutbesinin bu haftaki konusu merak ediliyor. 28 Şubat 2025 tarihli Cuma hutbesinin konusu resmi internet sitesinde yayımlayan Diyanet’in rehberliğinde merak edilenleri haberimizde derledik. İşte ayrıntılar…
28 ŞUBAT CUMA HUTBESİ KONUSU
28 Şubat 2025 tarihli Cuma hutbesinin konusu ‘Rahmet ve Mağfiret Mevsimine Girerken‘ olarak belirlendi.
Rahmet ve Mağfiret Mevsimine Girerken
Muhterem Müslümanlar!
Müjdeler olsun hepimize, şükürler olsun Rabbimize. Ramazan-ı şerifin hilali bir kere daha doğacak üzerimize. Bu akşam kılacağımız birinci teravih namazıyla karşılayacağız inşallah rahmet ve mağfiret mevsimini. Teravih ki, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in kıldığı, kıldırdığı ve ümmetinin kılmasını istediği, sahabe-i kiramdan beri günümüzdeki formuyla kılınagelen sünnet bir namazdır. Teravih; yorulan ruhlarımızı dinlendiren, daralan gönüllerimizi ferahlatan, günahlarımızın affına vesile olan müstesna bir ibadettir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Kim, inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek teravih namazını kılarsa geçmiş günahları bağışlanır.”
Aziz Müminler!
Bu gece, Ramazanın rahmeti olan sahura kalkacağız inşallah. Sahur vakti, teheccüd namazının vaktidir. Dua ve niyaz, tövbe ve istiğfar vaktidir. Sahura kalkmak, mahlûkatın uyanışına şahitlik etmektir. Uykuyu terk edip, gafleti bir kenara bırakıp, Rabbimizin maddi ve manevi ikramlarıyla dirilmektir. Allah Resûlü (s.a.s), ُةًكَرََبُ ِ حور ُِفى ُال س نَ ِ Sahurda “َفإ rahmet vardır.” buyurmuş, bir yudum suyla bile olsa sahur yapmamızı istemiş, sahura kalkanlara Allah’ın merhamet edeceğini, meleklerin ise hayır duada bulunacağını müjdelemiştir.
Kıymetli Müslümanlar!
Ramazan, oruç ayıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.s), “Mübarek Ramazan ayı geldi. Aziz Allah bu ayda oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır…” buyurmaktadır. Mukim, akıllı ve büluğ çağına ermiş, hastalık ve seyahat üzere dinen geçerli bir mazereti bulunmayan her Müslümanın Ramazan ayında oruç tutması farzdır. Rükünlerine, koşullarına ve adaplarına riayet edilerek tutulan oruç, irademizi güçlendirir, gönlümüzü bencillik ve tamahkârlıktan kurtarır. Elimizi haramdan, lisanımızı gıybet ve palavradan, ibadetlerimizi riyadan, kalbimizi günahlardan arındırır. Bizleri cehennemden uzaklaştırıp cennete yaklaştırır.
Aziz Müslümanlar!
Ramazan, Kur’an ayıdır. Büyük Rabbimiz, “Ramazan; beşerler için bir hidayet rehberi, hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık kanıtları olarak Kur’an’ın indirildiği aydır…” buyurmaktadır. O halde, Ramazanı on bir ayın sultanı kılan Kur’an-ı Kerim’i bol bol okuyalım, manası üzerinde düşünelim, onun kararlarını hayatımıza aktarmanın daha çok çabasında olalım. Çocuklarımıza Kur’an’ı, orucu, namazı, camiyi sevdirelim. Muhabbet ve merhamet yeri mescitlerimize gelen çocuklarımızı incitmeyelim. Onları güler yüz ve tatlı lisanla cemaatimiz ortasına alarak namazın sükûnetle kılınabilmesini sağlayalım. Ramazan ayının rahmet ve rahmetinden, sevinç ve coşkusundan onları yoksun bırakmayalım.
Aziz Müslümanlar!
Ramazan; Rabbimize, kendimize, ailemize, etrafımıza ve insanlara karşı sorumluluklarımızı bir defa daha gözden geçirme ayıdır. Öyleyse gönlümüzü, konutumuzu, işyerimizi, sokağımızı, köyümüzü, ilçemizi, kentimizi Ramazan ayına hazırlayalım. Yemeden içmeye, giysiden kuşama, alışverişten tüketime, aileden komşuluk alakalarına kadar hayatımızın her anına ve alanına İslam’ın buyruk ve yasaklarını aktarmaya uğraş edelim. Dinimizde ve medeniyetimizde yeri olmayan, Ramazanın ruhuna uygun düşmeyen cümbüşlerle vaktimizi heba etmeyelim. İbadetlerimizi vaktinde eda etmeye itina gösterelim; vaktimizi ibadet vakitlerine nazaran ayarlayalım. Lüks ve israfın sergilendiği, gereksinim sahiplerinin unutulduğu iftar sofraları kurmayalım. Mazluma, fakire, kimsesize, yetim ve öksüze kol kanat gerelim, iftar sofralarımızı muhtaçlarla paylaşalım.
Orucu mazeret ederek konutta, işyerinde ve trafikte gönül kırmayalım, huzursuzluk çıkartmayalım. Fırsatçılık yaparak fahiş fiyatlarla insanları mağdur etmeyelim. Müslümanlara zulmedenlere dayanak verenlerin eserleriyle sofralarımızı donatmayalım. Bu vesileyle idrak edeceğimiz Ramazan-ı şerifin; başta aziz milletimiz olmak üzere âlem-i İslam ve tüm insanlık için iyi olmasını Büyük Rabbimden niyaz ediyorum.