CUMA HUTBESİ DİYANET | 2 Mayıs Cuma hutbesi konusu, DİNLE, PDF İNDİR

CUMA HUTBESİ DİYANET 2 MAYIS Diyanet İşleri Başkanlığı’nca konusu belirlenerek cumaya gelen Müminlere cami minberinden okunan Cuma hutbesinin bu haftaki konusu merak ediliyor. 2 Mayıs 2025 tarihli Cuma hutbesinin konusu resmi internet sitesinde yayımlayan Diyanet’in rehberliğinde merak edilenleri haberimizde derledik. İşte ayrıntılar…

2 MAYIS CUMA HUTBESİ KONUSU

2 Mayıs 2025 tarihli Cuma hutbesinin konusu ‘Nefsi ve Jenerasyonu İfsat Eden Büyük Günah: Zina’ olarak belirlendi.

Nefsi ve Kuşağı İfsat Eden Büyük Günah: Zina

Muhterem Müslümanlar!

İslam, yalnızca zinayı değil; zinaya götüren bütün yolları da haram kılar. Gerçekten Ulu Rabbimiz, َن فَا ِّح َشاةًۜ َوَٰٓسا َء َس۪بيل ا هُ َكا َ ٰٓى اِن ِّز ن Zinaya “َوََل تَ ْقَربُوا ال yaklaşmayın. Zira o, hayâsızlıktır, çok berbat ve berbat bir yoldur.”1 buyurmaktadır. Münasebetiyle ister gerçek hayatta, ister sanal âlemde, isterse yazılı ve görsel medyada kişiyi zinaya götüren kelam, tavır ve davranışların tamamı haramdır. Allah’ın beşere bir emanet olarak verdiği vücudun teşhir edilmesi, tesettüre uygun olmayan elbiselerin giyilmesi haramdır. Ortalarında dinen evlenme pürüzü olmayan bir erkek ve bir bayanın baş başa kalması ya da mesken arkadaşlığı ismi altında bir ortada bulunması haramdır. ‘Flört, dost hayatı, arkadaşlık, kaçamak, aldatma’ üzere kavramlarla bu büyük günah asla suçsuz gösterilemez. ‘Gönül bağlantısı, yasak aşk, gençlik hevesi, seviyeli birliktelik’ üzere sözlerle zinayı legalleştirmek, harama giden yola kapı aralamaktır. ‘Çapkınlık’ denilerek övünülen şey, temelinde bir zinakârlıktır, insanın namusuna göz dikmektir, haramdır. Hele hele özgürlük ismiyle bütün dünyaya dayatılmaya çalışılan ve Lût (a.s)’ın kavmini helake sürükleyen eşcinsellik ise Allah’ın lanetlediği bir sapkınlıktır, haramdır, büyük bir günahtır.

Aziz Müminler!

Akıllı telefonlar, dijital araçlar ve medya aracılığıyla konutlarımıza ve ceplerimize kadar giren gayr-i legal manzaralar, zinaya giden yolları kolaylaştırmaktadır. İslami ve insani kıymetleri hiçe sayan müstehcen reklamlar, sanat ismi altında yapılan gayr-i ahlaki tiyatro, sinema ve dizi sinemalar, zinayı yasal göstermeye çalışmaktadır. Dijital mecralarda yaygınlaşan, evlilik kuruluşunu istismar eden sohbet ve evlilik siteleri, gençleri evlilikten uzaklaştırmakta, zinaya sürüklemektedir. Dostluk ve dertleşme üzere kanılarla başlayan bayan erkek arkadaşlıkları şahısları, zina batağına çekmektedir. Hâsılı, göz, harama baka baka; kulak, günahı dinleye dinleye; lisan, berbatlığı konuşa konuşa zinaya alışmakta, sonrasında bu berbat fiili işlemek sıradan hale gelmektedir.

Kıymetli Müslümanlar!

Kötülüğün işlenmesi kadar onun yaygınlaşmasına taban hazırlamak da büyük bir günah, ağır bir vebaldir. Cenâb-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de, “Müminler ortasında ahlâksızlığın yaygınlaşmasını isteyenlere dünyada ve ahirette can yakıcı bir azap vardır…” 2 buyurarak bu konuya dikkatlerimizi çekmektedir. Bu sebepledir ki, insan onurunu ayaklar altına alan zinanın ve ona götüren yolların magazin programlarına materyal olması asla kabul edilemez. Çok az görülen nahoş bir hadisenin, çarpık bir ilginin, kimi gündüz nesli programlarında, sinema ve dizilerde reyting uğruna haftalarca gündemde tutulması, toplumun dini ve ahlaki kıymetlerini hiçe sayan büyük bir sorumsuzluktur. Aile birliğine ziyan veren zinayı işleyenlerle, bunların yaptığı kötülükleri ekranlara taşıyan ya da toplumsal medyada paylaşanlar birebir günahın ortaklarıdır.

Aziz Müslümanlar!

Zinanın panzehri evliliktir. Yasal bir evlilik, insanın bütün kötülüklerden sığınabileceği güçlü bir siper, muhkem bir kaledir. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in sözüyle evlilik; gözü haramdan korur, iffeti koruma eder.3 O halde, gençlerimizi evliliğe teşvik edelim. Dinen ve hukuken evlilik çağına ulaştıklarında onların evlenmelerine yardımcı olalım. Evlilikleri zorlaştırmayalım. Aile kurumumuzu tehdit eden her türlü hayâsızlığı ve nahoşluğu ortadan kaldırmak için, ferdi, toplumsal ve kurumsal sorumluluklarımızı ihmal etmeyelim. Başta medya bölümü olmak üzere her birimiz; kıymetlerimizi hiçe sayan programlar yerine, helal haram hassasiyeti olan, iffet ve hayâ sahibi hoş aile örneklerini daha fazla ekranlara, toplumsal medyaya ve dijital mecralara taşıyalım. Sözümün sonu Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu uyarısı olsun: “…Hiçbir erkek, mahremi olmayan bir bayanla yalnız başına kalmasın; çünkü yanlarındaki üçüncü kişi şeytan olur…”