Süper Lig’de dönemi rahat bir biçimde tamamlayan Antalyaspor’un teknik yöneticisi Emre Belözoğlu, gelecek dönem öncesi İspanyol basınına konuştu. AS’a verdiği röportajda Türk futbolu hakkında dikkat çeken kelamlar sarf eden genç teknik adam, Fenerbahçe ve Arda Güler hakkında da konuştu. İşte Emre Belözoğlu’nun AS’a verdiği röportajdan öne çıkan açıklamaları…
ANTALYASPOR PERİYODU
Sezon için tebrikler. Nasıl değerlendiriyorsunuz?”Bu ligde birçok gerçek var ve bunlara ahenk sağlamak zorundasınız. Bizim üzere grupların, özelliklerimizden ötürü, daha savunma odaklı bir plana gereksinimi var. Geldiğimizde gördüğümüz eksiklik buydu. Bunun üzerine odaklandık. Sağlam bir savunma ünitesi oluşturmak ve rakiplere karşı planlarımızı net ve uygulanabilir hale getirmek için çalıştık. Ve bu fark yarattı. Deplasmanda o kadar yeterli performans gösteremesek de konutumuzda üst üste birkaç maç kazandık. Ancak bu bizi daha rahat bir pozisyona getirmede belirleyici oldu.”
“İYİ İŞ ÇIKARDIK”
Bu periyotta kadronun gelişimiyle ilgili en çok gurur duyduğunuz şey nedir? Teklifi kabul ettiğinizde kafanızdakine misal bir Antalyaspor görüyor musunuz?”Dediğim üzere, en çok üzerinde çalıştığımız alan savunma ve rakibe nasıl adapte olacağımızdı. Alışılmış ki topa sahip olduğumuz anlardan bahsetmiyorum bile, bilhassa de konutumuzda. Lakin topu rakibe verdiğimizde geliştirebileceğimiz alanlar vardı. Geliştirmemiz gereken alanın bu olduğunu gördük ve elimizden geleni yaptık. Yeteneklerimize nazaran güzel puanlar aldık. Düzgün iş çıkardık.”
“PRAGMATİK BİR TEKNİK DİREKTÖRÜM”
“Oyundaki güçlü istikametlerinin farkında olan ve üç puanı almak için o günkü maçı pragmatik bir biçimde kurgulamaya çalışan bir antrenör. Top rakipteyken topa sahip olma ve kontra atak planları üzere her vakit bağlı kaldığı prensipler var. Ancak ben antrenörlüğü biraz yemek yapmaya benzetiyorum; her şey elinizdeki materyallere bağlı. Buzdolabınızda ne varsa ona uygun bir tanım bulmanız gerekiyor. Her maçı kazanmak için bir plan yapıyorum ve şu ana kadar düzgün gidiyoruz.”
“ARAGONES, AYKUT KOCAMAN, FATİH TERİM…”
Birçok tarihi teknik yöneticiyle çalıştınız. Sizi en çok kim etkiledi?”Vay canına, çok. Türkiye’de Mancini, Aykut Kocaman ve Fatih Terim. İspanya’da Simeone ve Aragonés. Hepsi âlâ birer öğretmendi.”Luis Aragones ile münasebetiniz nasıldı?”Onunla kısa bir müddet çalıştım. Ancak her şeyden evvel o bir baba figürüydü. Bence Fenerbahçe’deki takımı Luis’in geliştirmek istediği oyun için kâfi değildi. Lakin o asla pes etmedi. Çalıştı, çabaladı ve bir baba üzereydi. İspanya’da ona duyulan sevgi ve hürmet takdire şayan. O bir Atlético efsanesi. Kalplerimizde her vakit en hoş yere sahip olacak. İnanılmaz biriydi. Atlético’ya imza attığımda bizi ziyarete geldiğini hatırlıyorum. Bana kulüpten bahsederken duyduğu heyecan inanılmazdı! Atletico’yu hem saha içinde hem de saha dışında temsil eden bir figürdü.”Diego Simeone dendiğinde aklınıza ne geliyor?”Tutku, muazzam bir tutku. Ve bunu aktarmak için büyük bir yetenek. Simeone sayesinde Atlético Madrid’de altı ay geçirebildim ve bu bana futbolu daha net ve daha profesyonel bir formda gözlemleme fırsatı verdi.”
“FENERBAHÇE OLMASA DÖNMEZDİM”
Atlético’ya farklı bir vakitte, tahminen de daha genç bir yaşta katılmak ister miydiniz?”İsterdim. Dünyanın en büyük topluluklarından biri. Kısa sürse de büyük bir onurdu. Fenerbahçe’ye döndüğüm için pişman değilim. Zira orası Fenerbahçe’ydi. Fenerbahçe olmasaydı Türkiye’ye dönmezdim. Dönmemiş olsaydım muhtemelen mesleğimi Atleti’de sonlandırırdım. En yeterli yanı idman temposuydu! Her vakit kazanmaya odaklıydı. Gelişim için yarattığı sistem ve sistem. Ve oyuncunun futbolu hayatının merkezine koyması. Şahane bir tecrübeydi.”
“MOURINHO BAŞARISIZ OLDU”
Jose Mourinho şu anda Fenerbahçe’yi çalıştırıyor. Mourinho’yu “sizin” kulübünüzde nasıl gördünüz?”Mourinho şahane bir antrenör. Dünya çapında büyük bir isim. Onun varlığı Türk futbolu için çok pahalı. Lakin güzel bir dönem değildi, başarısızdı. İnsanların beklentileri vardı ve Mourinho geldiğinde beklentiler daha da arttı zira o dünyanın en âlâ teknik yöneticilerinden biri. Çok üzgünüm ancak onun için çok yeterli bir yıl değildi.”
“ARDA GÜLER’İ A EKİBE BEN ALDIM”
“Arda’yı genç kadroda 45 dakika görmüştüm ve çoktan övgüler almaya başlamıştı. Ondan sonra onu A kadroya çıkaran ve 16 yaşına gelmeden evvel büyüklerle idman yaptıran bendim. Kimileri bunun çok erken olduğunu, çok genç olduğunu söyledi. Ancak ben yalnızca onu daha erken oynatmadığım için pişmanım (o dönem değil ancak bir sonraki dönem birinci 11’e girdi, zati Emre yedek kulübesindeydi). Şampiyonluk için oynuyorduk ve maçlar çok sıkı ve karmaşıktı. Fakat tek bir pasla onun özel bir oyuncu olduğunu, harikalığın hududunda olduğunu görebiliyordunuz.”
“ARDA’NIN İLAHİ BİR YETENEĞİ VAR”
Onun futbolunda sizi en çok şaşırtan şey neydi?”Bu yeteneğe, bu ilahi yeteneğe, bu tekniğe bu kadar genç yaşta sahip olan çok fazla oyuncu göremezsiniz. Kendi başına parladı.”
“XABI ALONSO İLE ÇOK FARKLI OLACAK”
Real Madrid üzere bir deve bu kadar çabuk sıçramasını bekliyor muydunuz?”Evet, dürüst olmak gerekirse dünyanın en büyük gruplarında oynamasını bekliyordum. Daha da âlâ olacak. Her yıl kendini geliştiriyor. Her vakit gelişir. Bu yıl zati kusursuz bir performans gösterdi lakin Xabi Alonso’nun gelişiyle çok farklı bir Arda göreceğiz. Kendini geliştirecek. Bu dönem daha başarılı bir Arda göreceğiz.”Arda’nın sizin jenerasyonunuzdan daha yeterli olacağını söylemiştiniz. Hala o denli mi düşünüyorsunuz?”Evet. Ben bu türlü görüyorum. Bunu başarıp başaramayacağını vakit gösterecek fakat bence potansiyel olarak oburlarının üzerinde olabilecek bir oyuncu. Onun karakterini biliyorum. Zorluklarla büyür. Onların üstesinden gelmeye çalışır. En sert dalgalarda sörf yapmayı seviyor. İnsanların beklentilerini karşılamaya çalışırsanız kimseyi memnun edemezsiniz. Lakin çıkıp kendinle yarışırsan, herkesin sana hayran olmasını sağlarsın. Bence yıldızlar mesleklerine bu biçimde yaklaşmalı.”
“ATLETICO’YU ÇALIŞTIRABİLİRİM”
Kendinizi bir noktada Atlético’yu çalıştırırken görüyor musunuz?”Neden olmasın? Türkiye sıkıntı bir ülke ve bence burada teknik yöneticilik yapmak İspanya’dan daha sıkıntı. Burada yalnızca alanda değil, birçok zorluğun üstesinden gelmeniz gerekiyor. Maksadım bir gün oynadığımız gruplarda teknik yöneticilik yapmak. Benim amacım bu.”
“FENERBAHÇE’Yİ ŞAMPİYON YAPACAĞIM”
‘Sizin’ Fenerbahçe’nizin son yıllarda şampiyon olamaması canınızı acıtıyor mu?”Fenerbahçe’yi seven hepimiz her sene şampiyon olmasını istiyoruz. Oyunculuk yıllarımda kulübe olan sevgim daha da arttı. Eminim yakında bu dileğimizi yerine getirecekler.”Bundan emin olduğunuzu görüyorum.”Bir gün antrenör olarak bunu Fenerbahçe taraftarlarıyla birlikte yaşayabileceğim. Bundan hiç kuşkum yok.”
