ÖZEL | Archie Brown: ‘Futbol oynadığım çocukların hepsi hapse girdi! Neyse ki ben beladan uzak durdum…’ İngiltere’de bir maçta Bukayo Saka’nın hayallerini yıkan çocuk, AC Milan’ın özel jetini geri çevirdi ve şimdi hayali olan Şampiyonlar Ligi’nde oynamak için hayranı olduğu Jose Mourinho’nun takım

2025-26 döneminde Trendyol Süper Lig şampiyonluğu hasretine son vermek isteyen Fenerbahçe, dünyaca ünlü teknik yönetici Jose Mourinho ile yeni umutlara yelken açarken takımını güçlendirmeye de devam ediyor. Kanarya, geçen dönem kiralık olarak forma giyen Filip Kostic’in gruptan ayrılması üzerine yeni sol bekini Belçika’da buldu.

AC Milan’ın uçağına binmedi, Fenerbahçe’yi tercih etti

Sarı-lacivertli kulüp, KAA Gent’te forma giyen Jamaika asıllı İngiliz sol bek ile 3+1 yıllık kontrat imzaladı. Brown, AC Milan’ın gönderdiği özel jete binmek üzereydi lakin Fenerbahçe Futbol Yöneticisi Devin Özek ve Lider Ali Koç ile yaptığı görüşme, kararının değişmesine neden oldu. Ayrıyeten Brown’un Jose Mourinho hayranlığı, bu imzayı atmasında değerli bir rol oynadı.

‘Jose Mourinho ile çalışmak benim için büyük bir onur’

İngiliz sol bek dün gece kulüp televizyonuna yaptığı açıklamada Jose Mourinho’ya hakkında şunları söyledi: “Jose Mourinho, bu kulübe gelmemdeki en değerli etkenlerden biriydi. Bana, kendi deneyimlerinden çok şey katabilecek biriyle çalışacak olmak benim için büyük bir fırsat. Kısaca ondan alabileceğim kadar fazla bilgiyi almaya ve onun idaresinde mesleğimin en düzgün periyodunda olmaya çalışacağım. Bu yüzden bu durum benim için büyük bir onur.”

Bukayo Saka’yı üzen çocuk

Brown mesleğine Derby County altyapısında başladı. 2019’da İngiltere U18 Premier Lig’inde final maçında Arsenal’e karşı hem hat-trick yapıp hem de bir asist yaparak kadrosunun 5-2 kazanmasında büyük rol oynadı. O maçta ileri üçlünün solunda oynayan İngiliz futbolcu, rakip gruptaki Bukayo Saka’yı üzdü ve o maçtan sonra ismini güzelce duyurdu. Brown bu durumun farkındaydı ve o maçtan sonra, “Kariyerim için çok değerli bir maçtı” kelamlarını sarf etti.

‘Benim için büyük bir andı’

Brown, kelamlarını şöyle sürdürdü: “İnsanlar birinci defa kim olduğumu öğrenmeye başladılar, benim için büyük bir andı ve Derby için tarihi bir dönemin bitmesine yardımcı oldu. Büyük bir akademi olarak bilinmiyorduk, bu yüzden orada olmak, büyük kulüplerle oynamak ve ligi kazanmak olağanüstüydü.

Ancak altyapıdaki büyük muvaffakiyetin akabinde Brown, Derby’de A gruba girme fırsatının sonlu olacağını düşündü ve 18 yaşında İsviçre takımı Lausanne-Sport’a katılmak üzere İngiltere’den ayrıldı. Brown, “Dürüst olmak gerekirse zordu. Burada oturup nitekim sorunsuzmuş üzere davranamam” dedi.

‘Kendime güvendim ve güveneceğim, hiçbir şeyden pişman değilim’

“Aynı vakitte COVID periyoduydu, bu yüzden geri döndüğümde insanları istediğim kadar göremedim” diyerek Derby’deki son yılına atıfta bulunan Brown, Lausanne-Sport grubundaki başlangıcı ile ilgili ise şunları söyledi: “Bence ikinci dönem bir dönüm noktasıydı. Buranın kültürünü benimsedim, hayat üslubuna alıştım ve bu hem bir oyuncu hem de bir insan olarak gelişmeme yardımcı oldu. A grubun bir kesimi olma fırsatını yakaladım ve şayet performansımı gösterirsem gözlerin üzerimde olacağını biliyordum. Ve o denli de oldu. Kimileri hazır olmadığımı düşünse de kendimi derinlere atmam gerektiğini biliyordum. Kendime güvendim. Her vakit da güveneceğim. Hiçbir şeyden de pişman değilim.”

Lozan’daki etkileyici formu Brown’u Belçika’ya götürdü ve İngiliz sol bek, KAA Gent’te etkileyici bir performans sergiledi. Brown, Belçika takımında tüm kulvarlarda 87 maça çıktı. Bu 87 müsabakanın 14’ü UEFA Konferans Ligi’ndeydi ve böylece Avrupa kupalarında da deneyim kazanmış oldu.

Ve Brown, İngiltere U20 Grubu’nda: ‘Dürüst olmak gerekirse yalnızca gurur duyuyorum’

Sol tarafta bek ya da kanat oyuncusu olarak rahatlıkla oynayabilen Brown, 2024’te haziran ayında İsveç ve İrlanda’da oynanacak dostluk maçları öncesinde birinci defa İngiltere U20 kadrosuna çağrıldı. Bu davet üzerine genç sol bek, “Dürüst olmak gerekirse yalnızca gurur duyuyorum. Bu her çocuğun hayalini kurduğu bir şey. Hatırlıyorum da 14 yaşındayken St George’s Park’ta buluşan oyuncuların YouTube görüntülerini izlerdim… Artık ise o ortamda ve bulunmak beni ve ailemi çok gururlandırıyor” diye konuştu.

Archie Brwon’un idolü: Ashley Cole

Brown genç mesleği boyunca bek, kanat oyuncusu ve bazen de ileri üçlünün solunda olmak üzere birçok mevkide oynadı. Fakat büyürken idol olarak gördüğü bir İngiliz oyuncu olup olmadığı sorulduğunda, neden en çok sol bek oynamaktan hoşlandığını da açıkça ortaya koydu: Epeyce geriye gidiyorum lakin Ashley Cole! İngiliz sol beklerine baktığınızda standart odur…”

İdolü ile bir ortaya geldiği anı hatırlayan Brown, şunları ekledi: “Derby’deki mesleğimin sonuna yaklaşırken onunla idman yapacak kadar şanslıydım ve benim için en değerli şey oyuna yaklaşımıydı. Soyunma odasında gülme ve şakalaşma yeteneğini gördüm lakin idman alanına ya da maça çıktığında güya bir düğmeye basıyor ve o bölgeye girebiliyor.”

‘Arzum, Şampiyonlar Ligi ve şampiyonluklar için çaba etmek’

Fenerbahçe, bu dönem UEFA Şampiyonlar Ligi’ne katılma talihine sahip. Brown ise daha evvel verdiği röportajda Devler Ligi vurgusu yapmış ve meslek maksadı ile alakalı şunları söylemişti: “Genel konuşmak üzere olmasın fakat elimden geldiğince düzeyimin bir üst versiyonuna geçmek istiyorum. Bu beni Premier Lig’e götürebilir fakat Avrupa’da bir yere de götürebilir. Benim arzum mümkün olan en üst düzeyde oynamak, Şampiyonlar Ligi’nde oynamak ve lig şampiyonlukları için uğraş etmek. Yeteneğim olduğunu biliyorum, aklımdan neler geçtiğini biliyorum. Yalnızca oyuna hürmet duymaya devam etmeli ve beni nereye götüreceğini görmeliyim.”

‘Benim geldiğimde yerde futbolcu olunmaz, Oynadığım çocukların hepsi mahpusa girdi!

Birmingham’ın güneyinde ‘tehlikeli’ bir mahallede büyüyen Archie Brown, çocukluğu ile alakalı ise şunları söylüyor: “Benim geldiğim yerde doktor, avukat ya da profesyonel futbolcu olunmaz. Güney Birmingham bir getto dostum. Mahallî meydanda birlikte futbol oynadığım çocuklar mahpusa girdi. Neyse ki ben beladan uzak durdum. Doğru arkadaşlarım vardı ve ailem beni gerçek yolda tuttu.

‘Beni üzücü benzetirlerdi! Güçlü olmanız gerekirdi…’

Çocukken hiperaktiftim. Pekala babam ne yaptı? Bana her gün spor yaptırdı. Futbol, futsal, atletizm, basketbol, boks. Bu benim hayatımdı. Sık sık benden çok daha büyük adamlara karşı futbol oynardım. Dilimi mazur görün lakin beni üzücü benzetirlerdi. O vakit zihinsel olarak güçlü olmanız, kendinizi ortaya koymanız gerekir. Zira aksi takdirde sizi daima hırpalarlar. Sokakta işler bu türlü yürür. ‘Benim’ mahallemde eğlendim, hoş bir çocukluk geçirdim. Lakin hayatınızın geri kalanını geçirmek isteyeceğiniz bir yer değildi. Herkes daha yükseğe tırmanmak için elinden geleni yapıyor.”

Gent muhabiri Jordi: ‘Brown, rakiplerini roket üzere geçiyor!’

Bu ortada KAA Gent muhabiri Jordi, Fanatik’e Archie Brown’u anlattı. İngiliz sol bekin suratına vurgu yapan Jordi, “Archie Brown, Birmingham’daki gençler için uygun bir örnek oluşturuyor. İngiliz oyuncu AA Gent’te büyük bir keşif oldu. Beklenmedik bir hızlanmaya sahip ofansif kanat oyuncusu. Bir roket üzere rakiplerini geçiyor. Şu ana kadarki en yüksek suratı 36.5 km/s. Jamaika genleri işte. ‘GPS datalarına güvenmiyorum. Ben esasen daha süratli koştum!’ diye göz kırpıyor Brown. Birebir vakitte 18 maçta yalnızca bir asist yaptı. Onun özelliklerine sahip biri için çok az. Bununla alakalı ise, ‘Bu beni rahatsız ediyor. İstatistiklerimin daha yeterli olması gerekiyor. Final paslarında daha yeterli kararlar vermem gerekiyor. Ancak bu da gelecek eminim’ diyor.” kelamlarını sarf etti.

‘Ben bir askerim, olumlu gerilim yaşıyorum!’

Jordi ayrıyeten Brown’un güçlü psikolojisine vurgu yaparak İngiliz sol bekin şu kelamlarını hatırlatıyor: “Tanrım, en uygun atletler bile bazen gerilim hissediyor. Geçen gün Mo Farah ile konuşuyordum. Gelmiş geçmiş en büyük Olimpiyatçılardan biri lakin o bile müsabakalardan evvel gergindi. Bana bir tavsiye verdi: ‘Öz itimat hazırlıktan gelir.’ Çok gerçek. Kimsenin daha fazla çalışmadığını bildiğinizde, bu size belirli bir huzur verir. O vakit kendi yeteneğinize güvenmeniz gerekir. Ben bir askerim. Sizi alana bırakıp işini yapan bir savaşçı. Bu zihniyet sayesinde yalnızca müspet gerilim yaşıyorum. Beni felç etmiyor. Tam bilakis.”

Bobby Brown: ‘Onu hiçbir şey durduramaz!’

Bu ortada Brown’un övgüyle bahsettiği babası Bobby, ona çok güveniyor. Belçika basınında konuşan Bobby, “Onu hiçbir şey durduramaz. Hiçbir şey onu durduramaz. Brown başarmak istiyor ve başaracak da. Amaçları sorulduğunda bir an bile tereddüt etmiyor.” diyor.

‘Dünyanın en uygun sol beki olmak istiyorum’

Babasına karşılık olarak, “Dünyanın en uygun sol beki olmak istiyorum” diyen Brown, “Tanrı bana bunu mümkün kılacak nitelikler verdi, bedenim ve suratım üzere. Şampiyonlar Ligi’nde, Avrupa Şampiyonası’nda ve Dünya Kupası’nda oynamak istiyorum. Bunlar benim hayallerim. Lakin beni yanlış anlamayın, uçmayacağım. Babam sayesinde hiç uçmadım. O her vakit bir şeyi başarmak için nitekim çok çalışmanız gerektiği konusunda ısrar etti. Sıkı çalışmayı kandıramazsın. Hakikat zihniyete sahibim. Bakalım beni nereye götürecek. Bilirsiniz, bu türlü hırslarınızı lisana getirdiğinizde beşerler meczup olduğunuzu düşünür. Ta ki siz onları gerçekleştirene kadar.” kelamlarını sarf etti.

‘İnsanlar benden kuşku duydu, burs alıp alamayacağım bile belirli değildi’

Jordi’nin aktardığına göte Brown gençliğinde hiçbir vakit üst seviye bir yetenek olarak görülmedi. West Bromwich’te pas geçildi ve amatör düzeye düştü. Ta ki Derby County 15 yaşında ona bir baht daha verene kadar. İngiliz oyuncu o günleri ise şöyle anlattı: Birinci sezonumdan sonra birtakım beşerler benden kuşku duydu. Uzun bir müddet burs alıp alamayacağım bile aşikâr değildi. Hiçbir vakit insanların ‘başaracak’ diye düşündüğü bir oyuncu olmadım. Her vakit kuşkulara karşı savaşmak zorunda kaldım. Bu beni daha sert bir oyuncu yaptı ve hırslandırdı. Esasen kolay olan sıkıcıdır (göz kırpıyor) Sonunda her şey yoluna girdi.”

Wayne Rooney: ‘Brown her vakit ayakları yere basan biriydi’

Bu ortada üstte Brown’un babasının fanatik bir Arsenal taraftarı olduğunu da oyuncunun şu kelamlarından öğreniyoruz: “Babamın duvarında Andy Cole ve benim çerçeveli büyük bir fotoğrafımız var…”  İngiliz oyuncu ayrıyeten Wayne Rooney ile çok konuştuğunu ve Rooney’nin kendisi için, “O çok ayakları yere basan biriydi ve her vakit düzgün yerlere geleceğine inanıyordu” kelamlarını sarf ettiğini bildirdi.

Sonuç olarak Fenerbahçe, çok hırslı ve Rooney’nin dediği üzere ‘ayakları yere basan’ bir futbolcu transfer etti. Tıpkı vakitte çok süratli ve hamle gücü yüksek bir profil. Yeni dönemde Fenerbahçeli taraftarlar, onun sol kanattan hızlanmaya başlamasıyla birlikte büyük bir heyecan hissedecek.